Thursday, March 31, 2016

GÜN KURUSU TATLISI


GÜN KURUSU TATLISI
Gün kurusu tatlısının pek çok versiyonunu bulabilirsiniz. Benim aklımda aslında bu şekilde hazırlamak yoktu ancak misafirlerime kallavi bir menü hazırladığım bir günde tatlı biraz daha el oyalamayan şekilde olmak zorundaydı. Şeker kullanmadım, kuru meyvenin kendi şekeri son derece yeterliydi. Dopdolu bir menüden sonra özellikle ağızdaki tadı da yormadan dengeledi. Ve bence şeker bu tadı bozardı zira lezzeti bu denli güzel kılan şey gün kurusunun yanı sıra cevizin bahçeden, kaymağımın bir gün önce kaynattığım taze sütün kaymağından, tereyağının ise yine ev yapımı olmasından idi :) 

Wednesday, March 30, 2016

KAKAOLU FINDIK KREMALI CHIA PUDİNG

KAKAOLU FINDIK KREMALI CHIA PUDİNG
Chia tohumu kervanına biz de katılalım. Süper besin kavramı dahilinde kinoa, chia tohu, efendime söyleyim amaranth, sonu gelmiyor. Aslında doğadan gelen, doğanın bize sunduğu herşeye müteşekkir olmakla birlikte artık pazarlama harikası olduğunu düşünüyorum bu tarz şeylerin. Yine de fikrim olsun, seversem de mutfağıma dâhil olsun diye düşünerek ben de chia tohumunu denedim. Süper besin olmasından ziyade benim için cazip olan yanı pişmeye gerek duymadan son derece basit bir hazırlama şekli olması

Çikolatalı bir tatlı çekiyordu canım ve kurban olarak chia pudingi seçtim :) Aslında internette bir çok tarif var çikolatalı chia puding için ancak ben kısa bir yola başvurup bu şekilde hazırladım. Tarifin içersinde tuz olduğunu göreceksiniz, o da çikolataya çok yakışan bir unsur, sevin onu :)

Monday, March 28, 2016

KARNABAHARLI FENÇELLİ KÖFTE



KARNABAHARLI FENÇELLİ KÖFTE
Herkese merhaba, 

Bugunkü tarif tamamen kendime göre oluşturduğum bir tarif. Bu kombinasyonu çok lezzetli bulmamın dışında bir güzel yanı da azıcık yerel, azıcık Avrupa mutfağı, azıcık egzotik mutfak, azıcık geleneksel olanı yan yana getiren yaratıcılıkta bir kombinasyon olması. Hatta sıkıcı olanı eğlenceli hale getirdim de diyebilirim zira karnabahardan sıkıcı, banel az sebze vardır heralde :) Karnabahar sıkıcı bir sebze olsa da bu tarifte çok güzel bir zemin oluşturdu tat açısından: karnabaharın tada getirdiği denge sayesindedir ki ne köftenin egzotik baharatı, ne fençelin kendine has güçlü aroması; ne de kremanın yoğun tadı birbirini bastırıp öne çıkmamıştı; bilakis hepsi yan yana çok yakışmıştı. 

Yapım olarak da bana son derece pratik geldi; misafir için de yapacak kadar da doyurucu ve özel.

Friday, March 25, 2016

PEYNİRLİ SOĞANLI KİŞ


PEYNİRLİ SOĞANLI KİŞ
Herkese merhaba,

Aslında elimde birkaç tane çok sevdiğim kiş tarifi olmasına rağmen uzun zamandır kiş yapmadığımı fark ettim. Bu yüzdendir ki blogumdaki ilk kiş tarifi de bu oldu. Bugün vereceğim tarif çaya davet ettiğim bir misafirim için hazırladığım kişin tarifi, kaynak Belçika mutfağı. Ben kendime göre elimdeki malzemelere göre uyguladım. Ve sonunda öyle bir tarif oldu ki hem misafir için, hem de haftasonu geç Pazar kahvaltıları için de uygun olacağını düşünüyorum. Bu tarz soğan ve beyaz peynir karışımlarını her zaman çok lezzetli bulmuşumdur ve bu kombinasyonu da çeşitlendirip zenginleştirmek de mümkün. Böylelikle umarım diğer kiş tariflerini de en kısa sürede uygulayıp paylaşabilirim.

Thursday, March 24, 2016

TERBİYELİ DANA DİL ÇORBASI



TERBİYELİ DANA DİL ÇORBASI

Benim için efsane lezzetlerden biri! Sakatatları hayatıma tekrar sokmuş olduğum için pek memnunum. Bu çorba da esnaf lokantalarında ayıla bayıla içtiğim, bazen tek başına bir öğün olarak bazen tok olduğum halde sadece çok sevdiğim için tükettiğim bi çorba :) Sadece dil çorbası için değil ama kelle paça, paça çorbası gibi çorbaların esnaf lokantalarında da çeşit çeşit hazırlama yöntemleri var. Antep usulü lokantalarda baharatlı salçalı bir sosla sunulanına, başka yerlerde sirkesi pişerken eklenenine denk geldim. Ancak kellepaça çorbasında olduğu gibi et suyuna çok fazla müdahale edilmemesi ve etin tadının maksimumda çıkartılması gerektiğini düşünüyorum. Bu arada bu şekliyle içinde sadece dana dil olarak yapılan bu çorbaya kimi esnaf lokantasında “kelle paça” da deniyor.

Tuesday, March 22, 2016

DANA DİL SÖĞÜŞ


DANA DİL SÖĞÜŞ
Herkese merhaba,

Sakatat tariflerine devam. Dil ile ilgili bir kaç tarif daha paylaşmak var aklımda ancak öncelikle en temel tarifle başlayalım.  Soğuk başlangıç olarak, akşam yemeğinde az ama öz birşeyler arayışınız varsa ideal :)

Saturday, March 12, 2016

EV YAPIMI TAZE PEYNİR (LABNE)


EV YAPIMI TAZE PEYNİR (LABNE)
Herkese merhaba, 

Bugün blogda taze peynir tarifi var. Ya da nam-ı diğer labne. Labne peynirini çok seviyorum. Tadı hem süzme yoğurttan hem de peynirden çok daha yumuşak olduğu için yemesi çok güzel geliyor. Mezelerden, sabah kahvaltısına ve cheesecake gibi bir çok alanda da tüketmek mümkün. Ben kendi yaptığım labne ile bir cheesecake yaptım ve onu da çok beğendim; o tarifi de arşivden bulabilirsiniz. Labne bizim dilimize Araplardan geçmiş zira Lübnan mutfağında süzme peynire labne deniliyor. Belçika’da da buna benzer, taze peynir dedikleri ürünler var. 

Benim paylaşacağım tariften elde edeceğiniz peynirin tadı market ürünlerininki kadar krem peynirimsi değil; market labnesi ile süzme yoğurt arasında bir tadı var, süzme yoğurttan daha çok, labneden daha az yumuşak olabiliyor. Farkı da tarifle ilgili notlar kısmında anlattım. Labneyi kullandığınız herşeye bu peyniri de gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.  

Friday, March 11, 2016

BAHARATLI NOHUT ÇEREZİ


ATIŞTIRMALIK NOHUT
Ben atıştırmalık nohutlara bayıldım! Baharatlı atıştırmalık ihtiyacınızı paket cipslerden gideriyorsanız bilhassa, ya da akşam televizyonun karşısında birşey atıştırmadan duramayanlardansanız muhakkak tavsiye ederim. Baharatlı olmasına rağmen de rahatsız etmediği için mis gibi yeniyor :)

Thursday, March 10, 2016

FRANSIZ USULÜ BEYİN SALATASI – SAUCE GRIBICHE İLE


FRANSIZ USULÜ BEYİN SALATASI – SAUCE GRIBICHE İLE
Herkese merhaba, 

Dünki yazımda Türk mutfağından beyin salatası tarifini paylaşmıştım. Ve bu ülkenin mutfak kültüründe aslında sakatların da kaybolmaya yüz tutsa da kendine has bir yeri olduğunu anlatmıştım. Sakatatlar sadece Türk mutfak kültüründe değil Fransız mutfak kültüründe de inanılmaz önemli bir yere sahip. Fransızların soğuk başlangıçlarına dahil sakatatlar da. Ben açıkçası Fransa’da böcekgillerden ve kabuklulardan yedim ancak sakatat yediğimi hatırlamıyorum; yazık olmuş diyorum :) Biricik gurmemiz Vedat Milor’un yazdıklarını takip ettiğim kadarıyla da sakatatlar en iyi Fransa’da yapılıyormuş. Bu ülkede sakatat gurme işi olarak görülüp dünyanın önde gelen şeflerinin sakatatlara menülerinde yer verdikleri ve bu yüzden de biraz zengin kesimin zevkine dahil olan bir hayvansal gıdaymış. Ben de bu yüzden elimdeki dana beyinle bir de Fransız usulü bir tarif oluşturdum. Bu tarif aslında sadece beyin ile değil de dananın yanağı, dili ve beyni ile yani “kelle” olarak tabir ettiğimiz kısmıyla hazırlanıyor. Haşlama şekli neredeyse aynı, biz sirke ile haşlıyoruz, Fransızlar da limon suyu ile. Ancak onlar sirkeyi yanında sundukları sosta kullanıyorlar. 

Wednesday, March 9, 2016

BEYİN SALATASI



BEYİN SALATASI
Herkese merhaba, 

Bu yazımda beyin salatası üzerinden aslında sakatatlardan da bahsetmek istiyorum. Sakatatlar sokak yemeği olarak, ailecek yapılan pazar kahvaltılarında, salaş lokantalarda, meyhanelerde ya da yoğun alkol tüketilen gecelerin sabahlarında bu memleketin enfes yemek kültürüne ait. Ancak çocukluğumu düşününce unutulmaya da yüz tutuyor gibi. Benim kendi çevremden gözlemlediğim en azından evlerde daha az yapılıyor; sakatat yerini kıyma ve parça vs. gibi et ürünlerine bırakmış gibi. Nedendir bilmiyorum. Halbuki iyi temizlenmiş ve hazırlanmış sakatatın aslında son derece faydalı olduğunun altını ısrarla çizen beslenme anlayışları var. Ben sağlıkçı ya da bilim adamı değilim ancak eskiden beri yemek kültürümüzde olan bir şeye karşı suni gerekçelerle ön yargı yaratıldığını düşünüyorum. Totali ele alırsak Türk halkı yıllar içinde daha iyi beslenmiyor bence; bunun en güzel kanıtı ise sayısı gittikçe artan kalp hastalıkları, obezite gibi bilimum hastalıktaki artış. Yanlış anlaşılma da olsun istemem; her şeyi ölçüsünde yedikten sonra her besinin faydasını görebileceğimize ve beslenmemizde de çeşitlilik sağlayacağımıza inanıyorum ve bence bu açıdan sakatat da ölçüsünde tüketildiğinde değerli bir besin grubu. Beni rahatsız eden aslında eski köye yeni adet getirilmesi ve aslında güzel olan alışkanlıklarımızın da maalesef bize pek de iyi gelmeyenlerle suni bir şekilde değiştirilmesi. 

Monday, March 7, 2016

TEKILA – LIME CHEESECAKE


TEKILA – LIME CHEESECAKE
Herkese merhaba, 

Şimdi size yapımı son derece pratik, yumurta tadı baskın olmayan, ve yumurta tadını bırakın aslında son derece zengin bir tada sahip bir cheesecake tarifi veriyorum. Misket limonun tadına zaten bayılırım ama cheesecake içinde resmen şaha kalkmış misket limonun ekşisi :) 

Benim için bu cheesecake’i özel ve bu denli lezzetli kılan şeylerden biri de kendi yaptığım labne peynirini kullanmış olmam. Tabii yine marketten alınan labne ile de sonuç alırsınız. Alkol kullanmıyorsanız tariften çıkartıp onun yerine 1 misket limonunun suyunu ve rendesini de ekleyebilirsiniz; ancak ekşisini baya arttırmış olursunuz – ben böyle denemedim henüz ama severim, ve yakıştırırım diye şünüyorum:) Alkol tadına gelince, tam kararındaydı, ne peynirin tadını ne de misket limonunun tadını bastırıyordu; tam tersine bu üç tat da birbirini çok iyi dengelemişlerdi. Pek tatlı yapan birisi olmasam da bu tatlıyı daha sık yapacağımışünüyorum :) 

Thursday, March 3, 2016

ELMALI TRİLEÇE


ELMALI TRİLEÇE
Herkese merhaba, 

İç kıymayan, çok az beyaz şekerle yapılmış ama tatlısı tam kıvamında, az unlu güzel bir trileçe tarifi veriyorum. Beyaz şekeri tamamen çıkartmış olamasam da bu ölçülerle nispeten sağlıklı ve güvenilir bir tatlı yaptığımışünüyorum; tatlı yapacaksak da sağlıklı olmalı mümkün mertebe tabii ki :) Ölçülere bakarsanız, ve diğer tariflerle karşılaştırırsanız bu ölçülerdeki şeker miktarı varla yok arası. Yumurtadan çok çekinmeye gerek yok ancak un miktarı da yumurta sayısına paralel olarak çok daha düşş oluyor. Bu ölçülerle fotoğrafta gördüğünüz miktarda trileçe elde ettim; dört kişilik bir aileye tatlıyı çok da bekletmeden yeterli geleceğini düşünüyorum. Normalde trileçenin üzerinde karamel sosu oluyor ama beyaz şekeri minimumda tutmaya çalışırken bir de yanmışından sos yapmak intihar etmek olurdu diye düşünerek  sosumu elma ile yaptım. Böylelikle de tatlıda kullandığım şeker miktarı önemli ölçüde az olmasına rağmen elmanın kendi doğal şekeriyle güzel bir lezzet yakalamış oldum. Keşke şu beyaz şekere de tümden bir çözüm bulunsa :)